Özel Öğrenme Güçlüğü Olan Öğrencileri Destekleme

Nasıl öğrettiğimi öğrenmek veya nasıl öğrendiğimi öğretmek

Özel Öğrenme Güçlükleri bir tür engellilik oluşturur ve bunları tanımlamak için kullanılan isimler, kültürler ve bağlamlar arasında büyük ölçüde değişir. Belirli Öğrenme Güçlüklerini açıklama şeklimizin ve bunlara verdiğimiz isimlerin yalnızca yansıtmayı değil aynı zamanda onlar hakkındaki düşüncelerimizi de şekillendirdiğine dikkat etmek önemlidir. İkinci Dil Edinimi Profesörü Judit Kormos'un da belirttiği gibi, uygunsuz isimler damgalanmaya neden olabilir. Bu da, bazı kültürel bağlamlarda Özel Öğrenme Güçlüklerinin tanınmaması veya hatta reddedilmesine neden olabilir. Ancak, sınıflarımızdaki çeşitli öğrenci alanlarını desteklemek için, farklı ihtiyaçlarını tanımalı ve karşılamalıyız. İngiltere eğitim sisteminde, belirli öğrencilerin farklı ve özel ihtiyaçlarını karşıladığımız takdirde, bu tür farklılıkların öğrenme çıktılarını daha az olumsuz etkileyebileceği görüşünü yansıttığı için, Özel Öğrenme Farklılıkları terimi tercih edilmektedir.

Öğrenme güçlüğü, beynin bilgiyi işleme şeklindeki farklılıklardan kaynaklanır ve kişiden kişiye büyük ölçüde değişir. Çoğunlukla, Özel Öğrenme Güçlükleri olan öğrenciler çalışma belleği, planlama ve organizasyon, strateji, dikkat süresi, işlem hızı ve fonolojik işlem konularında zorluklar yaşayabilirler. Bu gönderi Özel Öğrenme Güçlüklerine yalnızca kısa bir giriş sunduğundan, daha ayrıntılı bir anlayış için daha fazla okuma aşağıda ayrıntılı olarak açıklanmaktadır.

İkinci dil öğrenme bağlamında, Özel Öğrenme Güçlükleri olan öğrenciler, yalnızca okuma ve heceleme ile değil aynı zamanda gramer kalıplarını anlamada da zorluklarla karşılaşırlar. Öğretmenlerin giderek artan bir şekilde araştırmacı yaklaşımlarının Özel Öğrenme Güçlükleri olan öğrenciler için işlenmesi genellikle daha erişilebilir ve daha kolay olduğunu belirtmek önemlidir. Kaçınılmaz olarak, bu tür zorlukların öğrenen üzerinde olumsuz bir duygusal etkisi olabilir, bu da düşük performansa yol açabilir ve bunun sonucunda dil öğreniminde zorluklara neden olabilir. Öğrenci mücadele eder ve bu yüzden kendini kötü hisseder; kendilerini kötü hisseder ve bu yüzden iyi performans göstermez; iyi performans göstermez ve mücadele eder: sorun döngüselleşir ve kırılması zor olabilir. Öğrenme ortamının buna karşı koyabilmek için tüm öğrencilerin farklı ihtiyaçlarını karşılamada kapsayıcı ve destekleyici olması gerekir.

Peki nasıl yardımcı olabiliriz? Öğrencilerimizin çeşitliliğinden en iyi şekilde faydalanarak, farklılıklarını bir engelden ziyade bir kaynak olarak inceleyerek. Öğrenciler katılmak için teşvik edilmeli ve farklı ihtiyaçları, herkesin ilgisini çekecek şekilde birlikte çalışmanın bir yolu olarak görülmelidir. Eğer bir öğrenci öğrettiğimiz şekilde öğrenmek için mücadele ederse, öğrenebilecekleri bir şekilde öğretmeliyiz. Öğretmenin bu esnekliği her şeyden önemlidir. ELT yazarı Peter Wilberg’in dediği gibi ‘Sorumluluk cevap verme yeteneği’dir. Bu nedenle,  Özel Öğrenme Güçlükleri olan öğreniciler destekleme açısından, buradaki iki önemli nokta farklılaşma ve dahil etmedir.