Yabancı dil öğrenmenin
sayısız bilişsel, akademik ve sosyal faydaları, tüm dünyadaki ebeveynleri iki
dilli çocukların nasıl yetiştirileceği hakkında ipuçları aramaya teşvik
etmiştir. Hayattaki bu eşsiz fırsattan yararlanmak için, iki dil bilen meraklı
ebeveynler, çocuklarının öğrenmelerine yardımcı olmak için bilinçli bir çaba
sarf etmelidir: Aileler ve yaşam koşulları farklı olduğu için her duruma uyan
bir yaklaşım yoktur.
1. Bir Ebeveyn, Bir Dil
Her ebeveynin farklı bir
dilde akıcı olduğu aileler için “Bir ebeveyn, bir dil” yaklaşımı popüler bir seçimdir. Adından da anlaşılacağı
gibi, “Bir ebeveyn, bir dil” uygulayan ebeveynler evde veya dışarıda olsun, çocuklarına
yalnızca ana dillerini konuşuyor. Örneğin, bir Fransız anne Fransızca, Kübalı
babası da İspanyolca biliyor. Bu aile, ailenin anadili dillerinden biri olan
bir ülkede yaşıyorsa (İspanya), bu durumda, bu dil çoğunluk dili olur ve
çocuklar doğal olarak onu daha düzenli kullanır ve daha hızlı akıcılık
kazanırlar. Bununla mücadele etmek için, İspanya'da yaşayan Fransız annemiz,
çocuklarının azınlık dili olan Fransızcayı, pratik yapmasına izin vermek için
çok dikkatli olmalıdır. (Pek çok uzman, haftada en az 25 saatin gerekli
olduğunu söylüyor.) Kitap ve filmler gibi kaynakları kullanmak ve diğer azınlık
dili konuşanlarıyla (aile üyeleri, arkadaşlar veya bakıcı dahil) düzenli olarak
etkileşimde bulunmak yardımcı olacaktır.
2. Evde azınlık dili
Diğer bir seçenek “Evde
Azınlık Dili tekniğidir. Bu, her iki ebeveyn de birleştirilmiş iki veya daha
fazla anadilinden birinde rahat olduğunda işe yarayabilir. Örneğin, bir İtalyan
anne, aynı zamanda İtalyanca konuşan Avustralyalı kocası ile birlikte
Sidney'deki çocuklarını büyütüyor. Bu durumda, tüm aile evde İtalyanca,
dışarıda da İngilizce kullanır. Aynı zamanda çocuklar için net bir çerçeve
sağlar. Ana dillerini evde iken kullanmayı kabul eden ebeveyn (örneğimize göre
Avustralyalı Baba), anadillerinde olduğu gibi çocuklarıyla doğal olarak
etkileşime girmediklerini hissetmekte zorlanabilir.
3. Başka bir ülkeye taşınmak
Bir ebeveynin kariyer
hareketi, çocuklarının dil açısından selameti olabilir. Bu durumda, bir aile
yabancı bir ülkeye taşınır ve ebeveynlerin ana dilini (veya dillerini) evde
konuşur, çocuklar da kabul ettikleri ülkenin dilini okulda veya arkadaşlarıyla
öğrenir ve konuşur. Bu yaklaşımın en büyük yararı, çocukların yabancı bir okul
sisteminden geçmeleri ve böylece üniversite yaşına gelmeden önce yurtdışında
bir çalışma deneyimi kazanmalarıdır. Yetişkin olduklarında, bazen “üçüncü
kültür çocukları” olarak adlandırılan bu çocuklar genellikle yurtdışına gitmek
veya çalışmak için sonsuz derecede daha az korkutucu olan bir fikir buluyorlar.
4. Çift dilli programlar
Yurtdışına taşınmak bir
seçenek değilse, veliler, tüm sınıflarının yabancı bir dilde yürütüldüğü
sürükleyici bir deneyim sunan yabancı dil okulları aramak isteyebilirler.
Ebeveynler, bu tür okulları yurtdışında yaşarken bir azınlık dilini
güçlendirmek için veya kendi ülkelerinde iken çocuklarına ikinci bir dili
aşılamak için kullanabilirler. Yurtdışındaki muhtemel çalışma modülleri artı
sürükleyici yabancı dil eğitimi, daha sonraki yüksek öğrenim ve kariyer
seçenekleri için açık kapılar sağlamıştır.
5. Yurtdışında dil kursları
Yurtdışına çıkma olanağına sahip olmayan tek dilli ebeveynler için, çocuklarının başka bir dilde etkileşime girme şansı bulmak, onları başka bir dile maruz bırakmanın kolay bir yoludur. Genç beyinlerin yabancı dil öğrenmeleri çok daha kolay olsa da, yeterince aktif ve çeşitli çalışma saatlerine ihtiyaç duymaları gerektiğini hatırlamak önemlidir. Dili akıcı olan arkadaşlarla zaman geçirerek ve o dilde filmler ve kitaplar gibi kaynakları arayarak deneyimleri tamamlayın.