İki deney boyunca, araştırmacılar 21 - 23 aylık bir çocuğun konuşmasını değerlendirdiler ve küçük çocukların çocuk konuşmalarının yetişkin konuşmacılar için fonetik detaylara gösterilen hassasiyet seviyesine sahip olduğunu tespit ettiler. Bu, küçük çocukların konuşmasının kabaca yetişkin bir konuşmacı ile aynı yetenekle anladığı anlamına gelir. Her ne kadar tüm çocuklar çocuk konuşmasını işlemede iyi olmuş olsalar da, çalışma, diğer çocuklara daha fazla maruz kalan küçük çocukların, dil öğrenimi için anahtar bir süreç olan yeni bir nesneyle yeni bir nesneyi ilişkilendirmede daha iyi olduğunu buldu.
Çok küçük çocukların konuşması yetişkinlerden bir takım farklılıklar ile karakterize edilir. Bu değişiklikler arasında (diğerlerinin yanı sıra) bir sesin bir başkasıyla değiştirilmesi ve seslerin veya hecelerin tamamen yok sayılması yer alır. Bu daha belirgin sapmaların çoğunluğu 4 yaşında azalır ve 6 yaşında sonra büyük oranda yok olur. Ancak, bu daha büyük sapmalar bir kez olmadığında bile, çocuklar üretimlerinde yetişkinlerden daha az doğruluk ve değişkenlik göstermeye devam eder. Bu sapmalar ve artan değişkenlik, çocuk konuşmasının genç dil öğrenenlerin işlemesi için yetişkin konuşmasından daha zor olabileceği anlamına gelir.
Diğer çocuklar hakkında daha fazla çevresel deneyime sahip olan çocuklar yeni kelimeleri yeni nesnelerle anlayabilmekte ve tanımlayabilmeleri nedeniyle, araştırmacıları birkaç sonuca varabilmektedir. Sonuç olarak, öğrenme sürecinde ortaya çıkan konuşmacı değişkenliğinin, fonetik detaylara ve kelime temsillerinin genelleştirilmesine olan ilgiyi etkilediğidir. Diğer bir olasılık, ortamdaki birden fazla konuşmacıya maruz kalmanın kelime dağarcığı üzerinde olumlu etkileri olabilir.
Genel olarak, bu bulgular çocuk konuşmasının genç dil öğrenenler için yararlı bir girdi teşkil ettiğini göstermektedir.