Yetişkinler müzik ve dil bağlantısından yararlanabilir mi?
Erken çocukluktan sonra yeni diller edinmek daha zor olsa da, kesinlikle imkansız değildir. Uzmanlar, yetişkinlerin hiçbir zaman bir dili anadili kadar sağlam kavramadıklarına inanıyordu, ancak son araştırmalar bu görüşle çelişmiştir. Journal PLoS One dergisinde yayımlanan bir çalışmada, bilim adamları sahte bir dil yarattı ve yetişkin gruplarına iki şekilde öğretti. İlk yol geleneksel bir sınıf ortamındaydı. İkinci yol ise o dilin müziğini kullanarak, grupları tamamen dile maruz bıraktı. Beş ayın sonunda, tamamen dile maruz kalan grup, anadili konuşanlar ile uyumlu beyin desenleri sergiliyordu. Sınıfta öğrenenler dili işlemişti ancak diğer gruptan farklı olarak, farklı bir zihniyetle dile yaklaşıyorlardı.
Peki müzik neden yetişkinler aracılığıyla bebekler için yeni bir dil edinimine yardımcı oluyor? Cevap basit: müzik, beyninizin otomatik olarak sahip olduğu sesleri işlemek için akıcı bir yol sağlar. Oturup başka bir dilde yazılmış bir kitabı açtığınızda ya da, ya da telaffuzu taklit etmek için kulaklığınızı taktığınızda, “öğrenme” moduna geçiş yapıyorsunuz. Başka bir dilde müzik açtığınızda, sözleriyle beraber dinliyorsunuz. Ne söylediğini hiç anlamasanız bile, metnin bir kısmını kavrıyorsunuz.
Yedi dili akıcı konuşan dil uzmanı Susanna Zaraysky, akıcılığı yakalayabilmesi için sık sık müziğe güvendiğini söyledi. The Everyday Language Learner’daki bir parçada, Zaraysky, bir dili müzik aracılığıyla öğrenmenin kısmen de olsa daha kolay olduğunu söylüyor çünkü zihnin alanlarını dilden daha fazla harekete geçirdiğini belirtiyor. Müzik beynin hem sol hem de sağ tarafını birlikte çalışmaya çağırıyor, ve bu daha yüksek anlamaya yol açıyor.