Başarılı öğretmenler, sınıflarındaki tüm öğrencilerin öğrenme potansiyelini en üst düzeye çıkarma yeteneğine sahip öğretmenlerdir. Bir öğretmen ve öğrenci arasında olumlu ilişkiler geliştirmek, kaliteli öğretimin ve öğrencinin öğrenmesinin temel bir unsurudur. Olumlu öğretmen-öğrenci ilişkileri, okula ait olma duygusunu teşvik eder ve öğrencileri işbirliğine katılmaya teşvik eder. Öğrenciler başarısızlık korkusuyla kısıtlanmayan bir ortamda deneyimleme ve başarılı olma konusunda güven geliştirir. Öğretmenler, motivasyon ve hedef belirleme konusunda öğrencilere yardımcı olabilir ve öğrenciler tavsiye ve rehberlik için onlara başvurabilirler.
Bir ebeveyn olarak, çocuğunuzun okulunda neyi arayacağınızı bilmeniz için öğretmen-öğrenci ilişkisinin nasıl geliştirildiğini anlamak önemlidir.
Araştırma Bize Ne Söylüyor?
Öğretmen-öğrenci ilişkilerinin etkileri yoğun bir şekilde araştırılmış ve olumlu ilişkilerin sosyal ve akademik sonuçlara ne kadar iyi etki ettiğini işaret etmektedir. Bir ebeveyn olarak, bu araştırma, çocuğunuzun, yalnızca test puanlarında değil aynı zamanda sınıf içi ve dışındaki genel gelişiminde etkisinin farkında olan, yüksek eğitimli, yüksek motivasyonlu öğretmenler tarafından eğitilmesi sağlamanın ihtiyacını vurgulamaktadır.
2015 yılında, John Hattie isimli bir araştırmacı, etkili öğrenme ve kazanma ile ilgili bir takım etkiler tanımladı. Bu etkilerden bazıları; öğretim stratejileri, sınıf tartışması, sınıf uyumu, öğretmen beklentisi, öğretmenin yakınlığı, öğretmen güvenilirliği ve sınıf davranışıydı. Olumlu ve destekleyici bir sınıf ortamı oluşturmak, öğretmenler ve öğrencileri arasındaki verimli ilişkiler ile birleşerek, öğrencilerin hem akademik hem de kişisel olarak büyümeleri için teşvik edildiği ve motive edildiği bir platform sağlayacaktır.
Hattie, çalışmasında ahenkli bir sınıfın öğrenciler arasında kaygı düzeyini azaltmanın yanı sıra yaratıcılığın gelişimine yardımcı olabileceğini belirtti. Öğrenci-öğretmen ilişkilerinin öğrencinin ruh sağlığı üzerindeki etkisi göz ardı edilmemelidir. Gençlerin zihinsel hastalıklarla mücadele riskinin, destek çerçevesi yardımı ile azaltılacağı düşünülmektedir. Öğretmenler, her zaman ev ortamında bulunamayan, güçlü ve etkili bir destek ve teşvik aracı olarak hareket edecek konumdadır.
Emily Gallagher, öğretmen-öğrenci ilişkilerinin sosyal ve akademik çıktılar üzerindeki etkisi hakkında daha fazla araştırma yapan bir makale yayınladı. Bu makalesinde özellikle dersliklerin, öğrencilerin akademik ve sosyal açıdan üretken yollarla ilgilenebileceği destekleyici alanlar haline gelebileceğini vurguluyor. Ayrıca öğretmenleriyle pozitif ilişkileri olan öğrencilerin akademik zorlukları üstlenmeye ve sosyal-duygusal gelişimleri üzerinde çalışmaya istekli olduklarını vurgulamaktadır.